hold out

Significados de "hold out" en diccionario turco inglés : 36 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	hold out v.	dayanmak
We will hold out until the end. Sonuna kadar dayanacağız. More Sentences
2	General	hold out v.	direnmek
I wonder just which Member States think they can hold out now. Hangi Üye Devletlerin şimdi direnebileceklerini düşündüklerini merak ediyorum. More Sentences
3	General	hold out v.	yetmek
We can stay here for as long as our supplies of food and water hold out. Yiyecek ve su stoklarımız yettiği sürece burada kalabiliriz. More Sentences
4	General	hold out v.	devam etmek
Stay here for as long as the food supply holds out. Yiyecek tedariki devam ettiği sürece burada kalın. More Sentences
5	General	hold out v.	sunmak
I therefore ask the Commission what future prospects it can hold out to the Kosovars of that happening. Bu nedenle Komisyon'a, Kosovalılara bunun gerçekleşmesi için gelecekte ne gibi beklentiler sunabileceğini soruyorum. More Sentences
6	General	hold out v.	uzatmak
She held out her hand and I shook it. Elini uzattı ve ben de sıktım. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	hold out v.	göstermek
Mary held out her hand to show everybody her engagement ring. Mary herkese nişan yüzüğünü göstermek için elini uzattı. More Sentences
Archaic
8	Archaic	hold out v.	sürdürmek
However, keeping a Palestinian authority in being is an important part of holding out the prospect of a peace process. Ancak bir Filistin otoritesinin varlığını sürdürmesi, barış süreci ihtimalini canlı tutmanın önemli bir parçasıdır. More Sentences
General
9	General	hold out v.	ileri sürmek
10	General	hold out v.	önermek
11	General	hold out v.	tutunmak
12	General	hold out v.	vaat etmek
13	General	hold out v.	ayak diremek
14	General	hold out v.	ısrar etmek
15	General	hold out v.	sürmek
16	General	hold out v.	vadetmek
17	General	hold out v.	vermek
Phrasals
18	Phrasals	hold out v.	vazgeçmemek
19	Phrasals	hold out v.	uzanmak
20	Phrasals	hold out v.	ulaşmak
21	Phrasals	hold out v.	teklif etmek
22	Phrasals	hold out v.	(iskambil oyununda) kartı hile amacıyla elinde tutmak
23	Phrasals	hold out v.	çalışmaya devam etmek
24	Phrasals	hold out v.	kendi koşullarında diretmek
25	Phrasals	hold out v.	(ortamda) takılmak
26	Phrasals	hold out v.	anlaşmaya varmayı reddetmek
27	Phrasals	hold out v.	taviz vermeden beklemek
28	Phrasals	hold out v.	zorluk veya sıkıntı içinde yaşamaya devam etmek
29	Phrasals	hold out v.	temsil etmek
30	Phrasals	hold out v.	çalışmaya devam etmek
31	Phrasals	hold out v.	takılmak
32	Phrasals	hold out v.	kenara ayırmak
33	Phrasals	hold out v.	sonraya saklamak
Military
34	Military	hold out v.	savaşmaya devam etmek
35	Military	hold out v.	düşmana karşı mücadeleye devam etmek
Archaic
36	Archaic	hold out v.	müdafaa etmek

Significados de "hold out" con otros términos en diccionario inglés turco: 40 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	hold out for v.	aşırı istemek
2	General	hold out on one v.	birinden gizlemek
3	General	hold out the olive branch v.	zeytin dalı uzatmak
4	General	hold out a carrot to somebody v.	yemlemek
Phrasals
5	Phrasals	hold out [obsolete] v.	korumak
6	Phrasals	hold out [obsolete] v.	muhafaza etmek
7	Phrasals	hold out on v.	ayak diremek
8	Phrasals	hold out on v.	boyun eğmemek
9	Phrasals	hold out on v.	bilgi vermeyi reddetmek
10	Phrasals	hold out on v.	bilgi vermemek
11	Phrasals	hold out for v.	destek vermeye devam etmek
12	Phrasals	hold out for v.	dayanmak
13	Phrasals	hold out for someone v.	çekinmek
14	Phrasals	hold out for someone v.	geri durmak
15	Phrasals	hold out on v.	teslim olmamak
16	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında tutmak
17	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden) korumak
18	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden) uzak tutmak
19	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey sunmak
20	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey önermek/teklif etmek
21	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey uzatmak
22	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey vermek
23	Phrasals	hold out for (someone or something) v.	(daha iyi biri/bir şey) için bir teklifi reddetmek
24	Phrasals	hold out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) para, bilgi saklamak/gizlemek
25	Phrasals	hold (something) out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden para, bilgi) saklamak/gizlemek
26	Phrasals	hold (something) out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) saklamak/gizlemek
Colloquial
27	Colloquial	hold out little hope (of something/that...) expr.	pek umudu olmamak
28	Colloquial	hold out little hope (of something/that...) expr.	az umudu olmak
Idioms
29	Idioms	hold out on someone v.	birinden bir şey saklamak
30	Idioms	hold out the olive branch v.	zeytin dalı uzatmak
31	Idioms	hold out an olive branch v.	zeytin dalı uzatmak
32	Idioms	hold out hope v.	umudunu korumak
33	Idioms	hold out hope v.	umudunu kaybetmemek
34	Idioms	hold out hope v.	umudunu yitirmemek
35	Idioms	hold out hope v.	umut etmeye devam etmek
36	Idioms	hold out an olive branch (to someone) v.	(birine) zeytin dalı uzatmak
37	Idioms	hold out little hope (of something/that...) v.	(bir şey için) küçük bir umut vermek
38	Idioms	not hold out any hope v.	hiç umut olmamak
39	Idioms	not hold out much hope v.	pek umut vermemek
40	Idioms	hold out the olive branch (to someone) v.	(birine) zeytin dalı uzatmak